<div><b>CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun hodri meydanına karşılık, kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıkları kaldıralım’ diye cevap verdi.</b></div> <br> <br> <div>CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dokunulmazlık tartışmalarına ilişkin olarak, “Gel ilkeli davranalım, 83. maddeyi değiştirelim, kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıkları kaldıralım, hodri meydansa hodri meydan” dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin Antalya’da gerçekleştirilen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda şunları kaydetti:</div> <div>- AYRIŞMA SÜRECİ: Çanakkale’de babalarımız dedelerimiz kucak kucağa yatıyorlar. Şimdi yaşadığımız tabloya bakın. Bize bırakılan mirası daha yukarı taşımak varken neden Türkiye ayrışma süreci içine sokuluyor?</div> <div>- GAYRIMEŞRU ORGAN: Terör bütün siyasi partilerin biraraya gelerek çözebileceği bir sorun. Bunu yapabilirsek terörü sonlandırabiliriz. Terör biteceği yerde azgınlaştı. Bir devleti gayrımeşru bir organla muhatap ederseniz, meşru bir devleti, BM’de tanınan, Anayasası, parlamentosu olan, hukukun üstünlüğüne inanan bir devleti gayrımeşru bir organla muhatap ederseniz, bugünkü tabloyu yaratırsınız. Bir devleti gayrimeşru organla muhatap edemezsiniz dedik.<br /> </div> <div>- TEK BAŞINA YAPABİLİR Mİ: AKP’nin tepe yöneticileri, bakanları terör örgütüne yardım ve yataklık yapmışlardır. Terör örgütünün şehirlere silah depolamasına izin vermişlerdir, güvenlik güçlerinin operasyon yapmasına engel olmuşlardır, gelen her şehidin sorumlusu AKP ve yöneticileridir. Bu bir belge, operasyonların durdurulması gerektiği talimatını veren bir belge. Dokunmayın onlara, kentleri silah deposu haline getirsinler diyor. Bir başka belge, operasyona izin istiyorlar, vali altına not düşmüş gerek yoktur diye. Merkezden talimat gitmeyince bunu bir vali tek başına yapabilir mi? Terör örgütünün şehirleri silah deposu haline getirmesini sağlayan temel aktör, AKP’nin yöneticileridir, dönemin başbakanıdır, şimdiki bakanları ve başbakanıdır. Önümüzdeki dönemde her bir il başkanından rica ediyorum, cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacaksınız. Şimdi bağırıyorlar, neden oldu diye? Sen bu hale getirdin ülkeyi? Bunun üzerinde durmayacak mıyız? Yaptıkları suçu örtecek miyiz? Gelen her şehidin sorumlusu iktidarda olanlardır.</div> <div>- TAMPON BÖLGE OLDU: 2,5 milyonu aşkın Suriyeli var. Dün anlaşma imzaladılar, Türkiye açıkça tampon bölge haline gelmiş oluyor. Bütün mülteciler gelecek, burada kalacak. Avrupa 3 milyar avro verecek, arkadan 3 milyar avro daha, siz bakın... Siz niye bakmıyorsunuz, kaçıyorsunuz? Onlar oraya gitmek istiyorlar. Bizimkiler de paşa paşa imza attılar. Ne olacak Suriyeliler? Arkadan gelecekler ne olacak? Türkiye onlara nasıl bakacak? Türkiye’nin huzuru bozulacak. Geleceği görmeyen bir siyasetçi ülkeyi yönetiyor. Avrupalı kurtardı, ‘gelirse sana geri göndereceğim, sen Jandarmalığını yap’ diyor.</div> <div>- 83. MADDEYİ DÜZENLEYELİM: Milletvekilliği dokunulmazlığı tartışması var. Öteden beri ilkeli tavrımız var. Kürsü dokunulmazlığı hariç, ister parlamentoda ister parlamento dışında, siyaset yapabileceği bütün söylemlerine saygı duymalı, düşüncesini özgürce açıklamalı, bundan ötürü hiçbir parlamenter yargılanmamalı, hapse atılmamalı, tereddütümüz yok. Gelsinler bu çerçevede anayasanın 83. maddesini yeniden düzenleyelim. İlkemiz, tavrımız, tutumumuz bu. Yolsuzluk yapanların ihaleye fesat karıştıranların, iş takipçiliği yapanların TBMM’de yeri yok. Geçici madde öneriyorlar. Mevcut olan dokunulmazlık dosyalarını yargıya gönderelim, yeni dosya gelirse raflarda kalsın diyorlar.</div> <div>- HEPSİNİ KALDIRALIM: Anayasada değişiklik mi yapıyorsunuz, niye geçici madde koyuyorsunuz, gelin 83. maddeyi değiştirelim, aynı paralelde değişiklik yapalım. Süre, aynı süre. Anayasa Komisyonu’nda görüşülecek, 83. maddeyi görüşelim, düzenlemeyi yapalım. Getirelim parlamentoya, çıkaralım. Türkiye’yi ayıptan kurtarmış olalım. Eski hırsız kötü de yeni hırsız iyi mi olacak? Kural çerçevesinde parlamentodan geçirelim. İstiyorlarsa Avrupa’daki ülkelerin düzenlemelerini örnek alalım. Hayır ‘Geçici madde olacak, eskileri göndereceğiz, yenileri koruyacağız’ diyorlar. Diyorlarsa ki ‘İlla biz bunu getireceğiz’, biz de hodri meydan diyoruz, getirin bütün dokunulmazlıkları kaldıralım. Hepsini kaldıralım.</div> <br> <div> </div> <br> <div>Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği belgeler</div> <div>Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği iki belgeden birisi Van İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Albay Nurettin Alkan ve İl Jandarma Komutan Yardımcısı Jandarma Albay Coşkun Doğan dahil dört askeri yetkilinin imzasını taşıyor. 16 Mayıs 2013 tarihli belgede, PKK militanlarının Gürpınar ilçesine bağlı Oğuldamı ve Kırkgeçit karakolları ile Çatak ilçesine bağlı Birgi karakoluna saldırı düzenleyebileceklerinin değerlendirildiği, vali tarafından operasyonun iptal edildiği ve karakollarda görevli personelin mevzi dışına çıkmaması ancak, saldırı olması durumunda karşılık verilmesi talimatını verdiği bilgisi yer aldı. Daha önce kamuoyuna yansıyan ikinci belgede ise Bitlis Valisi’nin, Bitlis İl Jandarma Komutanlığı’nın, PKK militanlarını öldürmek amacıyla gerçekleştirmek istedikleri operasyona, “görülen lüzum üzerine” izin vermediğine ilişkin bilgi yer aldı.</div> <br> <br> <div>‘Süreç eylemin ötesine geçti’</div> <div>Kılıçdaroğlu, terör sorununa yönelik daha aktif politika izlenmesi, gerekirse kitlesel eylemler yapılmasını isteyen il başkanlarına, “Eylem yapmanın ötesine geçen bir süreç var” dedi. Kılıçdaroğlu’nun eylemlilik kararının sonuç alıcı olmadığını vurguladığı belirtildi. Özellikle Şırnak ve Hakkari il teşkilatlarının yalnız kaldığı yönünde yapılan eleştirilere hak veren Kılıçdaroğlu, “Sıfır oy aldığımız sandıklarda CHP’ye üye yapacaksınız, bunu kontrol edeceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu Türkiye’nin dış politikasının 180 derece değişmesi yönündeki önerisine paralel olarak Suriye, Rusya ve ABD’ye heyet göndererek temaslarda bulunmayı da gündemlerine aldıklarını anlattığı belirtti.</div> <br> <div> </div> <br> <div>Geçici değil kalıcı olsun</div> <div>- YARGI BAĞIMSIZ DEĞİL: Şöyle bir kaygı var. ‘Yargı bağımsız değil, CHP milletvekillerini hapse atarlarsa ne olacak.’ Açık ve net söylüyorum. Bir haksızlık, sade bir vatandaşa yapıldığı zaman tepki gösteriyoruz, aynı haksızlık milletvekiline yapıldığı zaman tepki göstereceğiz. Eğer bir bedel ödenecekse demokrasi adına o bedeli önce siyasetçi ödeyecek. Hani var ya büyük ozanımızın söylediği ‘Sen yanmazsan, ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?’ Gerekirse bedel ödeyeceğiz, gerekirse iktidarın sopa olarak kullandığı mahkeme kararına göre hapse gireceğiz, asla ve asla demokrasi yolundan dönmeyeceğiz ve yılmayacağız. Bedel ödemek gerekiyorsa bedeli ödeyeceğiz.</div> <div>- BAŞKAN SAHİP ÇIKSIN: Dokunulmazlık dosyaları elbette kaldırılsın. Ben 83. maddede gelin yapalım derken tarihe not düşmek istiyorum. Eskinin hırsızı ile yeni hırsız arasında fark yoktur. Gel ilkeli davranalım, 83. maddeyi değiştirelim, kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıkları kaldıralım, hodri meydansa hodri meydan. Yönetici konumda olan kişinin vesayeti kabul etmemesi önemlidir. Vesayet altında Başbakanlık olmaz. Ülke vesayet altında yönetilmez. TBMM Başkanı’nın parlamentoya sahip çıkması gerekiyor, önerimizi dile getirmesi gerekiyor. Bir kural getirelim ana madde olsun, geçici değil kalıcı olsun. Biz hazırız onlar da hazırlarsa hemen yapalım.</div>