Türkiye’nin içerisinde bulunduğu durum nedeni ile yatırımlarda tehlike çanları çalmaya başladı. Bu zillerin nedeni ise hem büyüme hem de dış kaynak sorunu. Sürdürülebilir büyüme için, sürdürülebilir kaynaklarla yatırıma ağırlık vermek gerekiyor. Aksi halde kısa vadeli kaynaklar ya istikrarsız ya da az olacaktır. Yani ülkemiz için yatırımların ya uzun vadeli ya da doğrudan olması şart.

Yatırımlarda Alarm Çanları Çalıyor

Türkiye’nin içerisinde bulunduğu durum nedeni ile yatırımlarda tehlike çanları çalmaya başladı. Bu zillerin nedeni ise hem büyüme hem de dış kaynak sorunu. Sürdürülebilir büyüme için, sürdürülebilir kaynaklarla yatırıma ağırlık vermek gerekiyor. Aksi halde kısa vadeli kaynaklar ya istikrarsız ya da az olacaktır. Yani ülkemiz için yatırımların ya uzun vadeli ya da doğrudan olması şart.

Türkiye’de son bir yılda durum iyiden iyiye kötüye gitmeye başladı. Yatırımların Milli gelire katkısı nerede ise sıfıra kadar düştü. Ancak bu dönemde bunun tam aksine büyümenin artabilmesi için yatırımların arttırılması gerekiyor. Yapılan yatırımların, yapıldığı dönemde ekonomiye büyük katkısı olmasının yanı sıra yapılmasından sonra hem ekonomik büyümeye hem de istihdama büyük katkı sağlıyor. Örneğin Çin’in son 20-30 yıllık büyümesinin en büyük nedeni yatırımlar.

Türkiye’de 2001 yılı sonrasında büyüme ivmesinde iki önemli etkileşim bulunuyordu. Bunlar ise özel yatırımlar ve hane halkı tüketimi. GYSH 2003-207 yılları arasında 2003-2007 yılları arasında 20 çeyrekte yüzde 7 büyüdü. Bunun 3 puanının ise özel yatırımdan gelmesi büyük bir katkı sağladı. Ancak yatırımlar 2011 son çeyrekten itibaren ise yavaşlamaya başladı. Özellikle 2015 yılının ilk çeyreğinde yatırımlar yüzde 19 geriledi. İkincisi ise doğrudan yatırımlar. Son yıllarda Türkiye’ye gelen yatırımlar 10 yılın en düşük seviyesine geldi.

Hukukun üstünlüğü ve yargının düzgün işlemesi yatırımlarda temel kriterlerin başında geliyor. Bunun yanı sıra bürokratik süreçlerin az olması, yolsuzluk ve rüşvetin iş süreçlerine etkisinin az olması, vergi ve işlem masraflarının düşük olması da yatırımları etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Ne yazık ki ülkemizde son üç yıldır bu alanlarda kötü bir fotoğraf var. Çıkışlar çok hızlı iken girişler de bir hayli düşük. Bu da ekonomik büyümenin hızını düşürüyor.