Hükümet geçtiğimiz haftalarda “istihdam ve teşvik paketi”ni açıkladı. Bu pakette hükümetin yatırımı desteklemek için sağladığı vergi indirimleri olumlu bir görüntü çiziyor. Ama düşünülmesi gereken diğer bir nokta ise yatırımların ne şekilde finanse edileceği. Hükümetin açıkladığı paket şirketlerin borç alarak yatırım yapmak yerine özkaynak kullanımının teşvik edileceğini ortaya koyuyor. Bu düşüncede özkaynak kullanımının finansmana katkısının sınırlı olacağı ortaya çıkıyor.

Yatırım mı Tasarruf mu Desteklenmeli?

Yatırımlara verilecek desteğin finansmanı konusunda hükümet endişeli. Ama bence bu endişe yerinde bir endişe. Nedenine gelirsek eğer yatırım talebi artarken iç tasarruflar artmazsa o zaman dış borç artar. Dış borcun teşvik edilmesi ucuz dolar döneminin kapanma aşamasında uygun görünmüyor.

Açıklanan bir grafikte de görülüyor ki, 2001 sonrası dönemde yatırımların hızlı bir büyüme trendine girmesi 2009 resesyonunda darbe alsa da çabuk toparlanması umut verici olarak görülüyor. Ama bunun yanı sıra Yatırımlardaki büyümenin 2013 sonrasında hız kaybetmesi ise korkutucu. Böyle bakarsak son açıklanan teşvik paketinin neden yatırımları canlandırmak istediğini daha net olarak anlayabiliriz. Bu konuda asıl endişe verici olansa boyut yatırımlardan ziyade tasarrufların 2001 sonrası bir düşüşe girmesi.

İstihdam ve teşvik paketinin uzun vadeli etkilerini tekrar düşünürsek burada esas amacın düşüşü bitirmek ve yükselişe geçirmek. Ama bunu yaparken de tasarrufların ve yatırımların paralel olarak ilerlemesi gerekiyor. Eğer bu yapılmazsa yatırım talebinin yaratacağı finansman ihtiyacı uzun vadede daha büyük cari açık anlamına gelecektir. Türkiye’deki tasarrufların benzer ülkelere göre neden son derece düşük olduğunun araştırılarak tasarruf konusunun öne alınması gerekiyor. Tasarrufu teşvik edecek adımların atılması çok önemli aksi halde yatırım ve tasarruf arasındaki denge sağlanamaz ve ne kadar yatırım yapılırsa yapılsın tasarruf hızla düşmeye devam eder.