Eğitimde köklü değişikliklere, verimi arttırmaya yönelik çeşitli çalışmaların yanı sıra, okul kantinindeki gıdaların da düzenlenmesi noktasında faaliyetler yürütülüyor. Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli tarafından yapılan açıklamada, artık okullarda bu logonun yer almadığı ürünlerin satışına izin verilmeyeceği açıklandı. Okul gıdası logosu olarak aktarılan bir logonun ürünlerin üstünde yer alacağını, böylelikle okulda satışa uygun yiyecek ve içeceklerin hem ayırt edilebileceğini hem de çocukların sağlıklı gıda tüketmesine imkan tanınacağına yer verildi. Pakdemirli açıklamasında " Uygulamaya bugünden itibaren geçiyoruz. Bunun geçiş süreci olacağını kabul etmek lazım. Ama 2019-2020 öğretim yılından itibaren okul gıdası logosu olmayan ürünlerin okul kantinlerinde satışına izin verilmeyecek. Logosuz ürünler okul kantinlerinde satılamayacak. Gelecek nesillerimiz için gıda okur yazarlığı uygulaması çok önemli. Farkındalığı artırmak anlamında trafik ışıkları uygulamasına geçiyoruz. Trafik ışkıları sarı, kırmızı, yeşildir. Üzerinde sarı, kırmızı, yeşil renkleri olan gıda uygulamasına yakın bir zamanda yönetmelik değişikliğiyle geçiyor olacağız. Enerji yoğunluğu yüksek ürünlerin daha az tüketilmesi için kırmızıyı gören vatandaşlarımız, daha sağlıklı ürünlere doğru yönlendirilecek. Farkındalığı artırmak ana amaçlarımızdan birisi. 80 milyon vatandaşımıza daha sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak istiyoruz. " ifadelerini kullandı.

Ailelerin talepleri ve gıda okuryazarlığı

Bakan Pakdemirli açıklamasında, gıda okur yazarlığı olarak tabilen edilen bir terimden bahsederek çok doğru bulduğunu aktardı. Açıklamasında ailelerin çocuklarının sağlıklı gıdaları tüketmesini talep ettiklerini, özellikle okullarda ve genç nesillerin yetiştirilmesinde sağlıklı gıdaların büyük önem arz ettiğini bildiklerini ifade ederek " Ailelerin çocukları bize emanet. Çocukların sağlıklı gıdalara erişimi ailelerin haklı talebiydi ve bizlerden de beklentileriydi. Okul gıdası uygulamasıyla bir anlamda da velilerimizle bir emanet sözleşmesi imzalıyor olacağız. Türkiye'de her 5 kişiden biri obez. Gelişmiş ülkelerden daha iyi durumdayız. Ama evlatlarımızın yüzde 25'i fazla kilolu. 'Gıda okur yazarlığı' diye bir ifade kullanıyorum ve bunu çok önemsiyorum. Gıda okur yazarlığıyla, gıdanın neyden üretildiğini, kişiye faydalı ve zararlı taraflarını biliyor olmamız lazım. Türkiye'de gıda okur yazarlığı çok yüksek değil. Gıda okur yazarlığı alışkanlığını çocuk yaşlardan itibaren kazandırabilirsek, gelecekte çok daha sağlam nesillerimiz olur.  " şeklinde konuştu.