Mit tır'ları davası kapsamında tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Erdem Gül, yeniden hakim karşısında.
Duruşma öncesi İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, "Biz aslında sorgulayan tarafta olmalıydık" dedi.

Dündar konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Birincisi duruşmanın tarafları belli oldu. Cumhurbaşkanı ve Milli İstihbarat Teşkilatı müdahil olarak duruşmaya katılacaklar. İkincisi de kapalılık kararı alındı. Burada oturma düzeninde bir yanlışlık var. Cumhurbaşkanı ve MİT Müsteşarlığı'na karşı gazeteciler, biz aslında burada sorgulayan tarafta olmalıydık. Onlar suçlanan tarafta olmalıydı. Çünkü davanın özünde uluslar arası suç yargılanıyor. Ben bu oturma düzeninin yakında düzeleceğini ve gerçek olması gereken halini alacağını düşünüyorum. Burada yargılanması gereken biz değiliz. Burada yargılanan gazetecilik. Burada yargılanan haber alma hakkımız. Halkın öğrenme hakkı. Karşı tarafta ise halktan gizlenen bir suç var. Biz şimdilik savunmamızı yapacağız. Ama artık bu sadece gazetecilik davası olmanın ötesine kaçtı. Uluslar arası diplomatların davayı izleme hakkı da girdi işin içine. Halkın temsilcilerinin, Meclis'teki temsilcilerinin bu davayı izleyip, izleyemeyeceği de çıktı. Dolayısı ile diplomatlar ve milletvekilleri de hedef haline geldi. Bu davanın tarafı haline geldi."


''ORTAYA ÇIKAN SKANDALI DÜNYANIN GÖZÜNDEN SAKLAMAYA ÇALIŞIYORLAR''

Can Dündar, "Baştan beri burada ortaya çıkan skandalı dünyanın gözünden saklamaya çalışıyorlar. Fakat Adana’da o TIR’lardan çıkan eşyalar, mühimmat gizlenmeye çalışıldıkça uluslararası bir öykü haline geldi. Tam ters tepti. Artık bütün dünyanın bildiği ve Amerika’da Cumhurbaşkanı’na sorulan bir olay haline geldi. Dolayısı ile ne kadar kapatmaya çalışırlarla o kadar aleniyet kazanıyor. Gene öyle olacak. Cumhurbaşkanı anayasayı tanımadığını, Anayasa Mahkemesi'nin kararına uymayacağını söyledi. Biz ona uymayacağız. Biz yasaları, anayasayı tanıyoruz. Mümkün olduğunca saygılı olmaya çalışacağız. O anayasa, bu Anayasa Mahkemesi kararı ve bu yasalar bizi beraate götürecek. Ona inanıyoruz. Sonuna kadar bu davada savunma hakkımızı kullanacağız. Tarihte her zaman kazandık, yine kazanacağız" dedi.

ERDEM GÜL: BU DAVADA GAZETECİLİK YARGILANIYOR

Erdem Gül ise konuşmasında "Bugün burada ne karar verilirse verilsin, sonuçta bu davada gazetecilik yargılanıyor. Haber yargılanıyor. Dolayısı ile burada yargılanmaya çalışılan şey gazetecilik faaliyetidir. Gazetecilik faaliyeti de suç olmadığına göre bu yargılamayı reddediyoruz. Dolayısı ile bu davanın bugün düşmesi gerekiyor" dedi.

CAN DÜNDAR: KONSOLOSLAR GEREKEN CEVABI VERDİ

Bir muhabirin "Geçen hafta duruşmaya konsoloslar da katılmıştı.Cumhurbaşkanımızın buna tepkisi olmuştu. Bu hafta gene katılım olacak mı?'' sorusuna Can Dündar, "Konsoloslardan bilmiyorum gelip gelen olup olmadığını. Ama onlar gereken cevabı verdiler, biliyorsunuz. Bu davayı izlemek en doğal hakları. Türkiye’de hukuk var mı yok mu? Takip etmek bütün yabancı diplomatların hakkı" yanıtını verdi.

KONSOLOSLAR BU KEZ GELMEDİ
Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı duruşmanın bugünkü oturumuna bu kez AB ülkelerinin başkonsolosları katılmadı. Sadece ABD Başkonsolosluğu'ndan bir memur gözlemci olarak mahkeme salonunun dışında bekledi. Avrupa Komisyonu ve Avrupa Birliği ülkeleri temsilcilerinin duruşma kapalı görüleceği için duruşmaya gelmedikleri öğrenildi.
DÜNDAR'IN OĞLU DA ÖNCE İÇERİYE ALINMADI

Can Dündar ve Erdem Gül'ün salona alınması sırasında Dündar'ın oğlu Ege Dündar içeriye alınmadı. Hakim kararıyla sanıkların eşleri, anne ve babaları ile avukatları salona alınabiliyordu. Dündar'ın avukatları Ege Dündar'ın da içeriye alınması için mahkeme heyetiyle görüştü. Sonunda Ege Dündar'ın salona girmesine izin verildi.

CAN DÜNDAR ADLİYENİN KAFETERYASINDA ALKIŞLARLA KARŞILANDI
Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı davada savcı iddianameyi okuduktan sonra duruşmaya bir saat ara verildi. Bu sırada avukatları Akın Atalay'la birlikte Çağlayan Adliyesi'nin kafeteryasına gelen Can Dündar ve Erdem Gül'ü kafeteryada oturanlar alkışlarla karşıladı.
VEKİLLER GİREMEDİ

Can Dündar ve Erdem Gül'ün duruşma öncesi dışarıda yaptıkları açıklamaların ardından CHP'li vekiller Enis Berberoğlu, Mahmut Tanal, İlhan Cihaner, Barış Yarkadaş, HDP'li vekiller Filiz Kerestecioğlu ve Garo Paylan ile Celal Başlangıç, Hasan Cemal, Nilgün Cerrahoğlu, Mete Akyol gibi gazeteciler ve izleyici kalabalığıyla adliyeye girdi.

CHP'li ve HDP'li milletvekillerinin de bir dizi talebi oldu. CHP'li Barış Yarkadaş, Hilmi Yarayıcı, Tuncay Özkan ve Engin Özkoç'un TBMM'nin Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu'nda görev yapmalarını gerekçe göstererek davaya gözlemci olarak katılma talebinde bulundu. 8 CHP'li milletvekili de suçtan zarar gördüklerini belirterek davaya müdahillik talebinde bulundu. Talepleri değerlendiren mahkeme, milletvekillerinin taleplerinin tamamını reddetti.



DÜNDAR VE GÜL'Ü SAVUNMAK İÇİN 473 AVUKAT BAŞVURDU

Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı davada 473 avukat müdafi olmak için başvurdu. Mahkeme ilk başta sadece ilk duruşmaya katılan avukatların duruşmaya katılmasına izin verdi ancak daha sonra savunmanın itirazı üzerine mahkeme aldığı ara kararla diğer avukatların da duruşmaya katılmasına izin verildi. Avukatlar listeden isimleri kontrol edilerek birer birer mahkeme salonuna alındı.

DURUŞMA 11.15'DE BAŞLADI, İDDİANAMENİN ÖZETİ OKUNDU

100'ün üzerinde avukatın girebildiği duruşmaya, saat 11.15 sıralarında başlandı. Duruşmada iddianamenin özeti okundu.

KORİDORLARDA GERGİNLİK

Bu arada duruşmanın yapılacağı mahkeme salonuna giden koridorda gerginlik yaşandı. Bazı habercilerle duruşmayı izlemeye gelenler arasında gerginlik yaşandı.
HÜRRİYET
Editör: TE Bilisim