İYİ Parti'nin döviz fiyatlarındaki artış ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası rezervlerinin eksiye düşmesiyle ilgili verdiği araştırma önergesinin gerekçesi üzerine konuşan İYİ Partili Erel, 128 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervinin dövizin sabit bir fiyatta tutulması için satıldığı iddialarını gündeme getirerek, 128 milyar dolarla birlikte vatandaşın hayallerinin de satıldığını söyledi.

Döviz fiyatlarıyla ilgili eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın katıldığı bir televizyon programında sarf ettiği ve büyük tepkileri de beraberinde getiren, 'Dolarla mı maaş alıyorsunuz, dolarla bir işiniz var mı?’ İfadelerini hatırlatan İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel şu değerlendirmelerde bulundu:

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ne demişti, bir hatırlayalım: "Dolarla mı maaş alıyorsunuz? Dolar borcunuz mu var, dolarla bir işiniz mi var?" Evet, var Sayın eski Bakan. Devletin borcu dolarla. Dolar bir kuruş arttığında devletin günlük borcu TL bazında 4,3 milyar TL artıyor. Dolarla işimiz var sayın milletvekilleri, ihracat yapmak için dışarıdan aldığımız tüm ara mallar dolarla; elektrik, petrol dolarla; doğal gaz dolarla; yediğimiz gıdaların tohumları, aldığımız arpa, buğday, mercimek, aklınıza ne gelirse dolarla; gübre dolarla; bir gömlek Türkiye'de dikilse bile dışarıda aldığımız pamuk dolarla; dokuma makinası dolarla; elektronik aletlerin çoğu dolarla; çocuk kıyafetlerinin büyük bir kısmı dolarla; telefon dolarla; Türkiye'de üretilmiş olsa bile televizyon ünitelerindeki LCD ekran dolarla; bilgisayar dolarla; kimyevi maddelerin bir kısmı dolarla; kâğıdın ham maddesi bile dolarla; sağlık ekipmanları, ilaçlar, motorlar dolarla; Türkiye'nin uydusunu fırlatması bile -yerli ve millîyiz ya- maalesef dolarla; aşı dolarla; geçmediğimiz köprülerin, yerini bilmediğimiz otoyolların, uçmadığımız havaalanlarının, hiç gitmediğimiz hasta garantili hastanelerin müteahhitlerine ödenen para da dolarla. Yeter mi, devam edeyim mi?

“GÖLE SU GELİNCEYE KADAR KURBAĞANIN CANI ÇIKAR"

Evet, elbette biz de istemezdik ama tepeden tırnağa her şey dolarla, o yüzden dolarla işimiz var. "İşimiz var mı?" gibi bir soru sormak yerine, dolara yapısal bağımlılığı koparmak lazım. Dolarla bağlantısı olmayan, işçinin, esnafın, çiftçinin alın teri; memurun, emeklinin dul ve yetim aylıkları. Ha, şunu düşünüyorsanız, dolar artar, ihracat artar, ithalat düşer, talep azalır, enflasyon düşer diye bir beklenti içindeyseniz ben de size diyorum ki: "Göle su gelinceye kadar kurbağanın canı çıkar.”

“ANLAŞILDI, SİZİN KADROLARINIZ BU İŞİ BECEREMEYECEK"

Bakın, AK PARTİ'li kıymetli milletvekilleri, AK PARTİ'nin kadroları; bu ülke hepimizin, biz de bu yüce Türk milletinin bir ferdiyiz, aynı topraklarda yaşıyoruz; aynı sancıları, aynı acıları hissediyoruz; aynı sevinçleri, aynı mutlulukları yaşıyoruz. Biz, devlet güçlü, millet tok ve mutlu olsun istiyoruz; çocuklar yatağa aç girmesin istiyoruz; eşinin, çocuklarının karşısında yoksulluğun verdiği mahcubiyetle babaların başının öne eğilmesini istemiyoruz. Belli ki son yıllardaki kadrolarınız bu sorunların üstesinden gelecek bilgi, birikim ve liyakatten yoksunlar. Keşke Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener teklif ettiği zaman "memleket masası" etrafından toplanabilseydiniz, gelmekte olan bu krizin çarelerini hep birlikte ortaya koysaydınız. Anlaşıldı, sizin kadrolarınız bu işi beceremeyecek.

“VATANDAŞIMIZIN KEMERİNDE SIKILACAK DELİK, ELİNDE AVUCUNDA SATILACAK BİR ŞEYİ KALMADI"

Gelin, bu devlet için, millet için, geleceğimiz için gurur ve kibir meselesi yapmadan, İYİ Partinin tecrübesinden, becerisinden, üst düzeyde liyakatli ekonomi kadrolarının ortaya koyduğu çözüm yollarından faydalanın; gerekirse diğer siyasi partilerdeki değerli kadrolarla bir araya gelin, bu sorunu çözün. Vatandaşımızın artık kemerinde sıkacak delik, elinde avucunda satacak bir şey kalmadı. Yoksa, AK PARTİ'yle gönül bağını çözen Türk milleti bu bağı, yapılacak ilk seçimde kökünden, bir daha bağlamamak kaydıyla koparacaktır diyorum.

Editör: TE Bilisim