Tüm dünyanın gözü corona virüsüne çevrilmişken geçtiğimiz günlerde Çin'de meydana gelen bir olayda hanta virüsün çıktığı söylenmişti. Buna göre farklı bir eyaletten diğer eyalete taşımacılık yapan otobüste bir kişinin hayatını kaybettiği ve yapılan testte ilgili kişinin hanta virüsüne kapıldığı söylenirken otobüsteki diğer kişilerinde gözetim altına alındığı söylenmişti. Buna göre bazı Çin kaynakları hanta virüsünün çoğalmaya devam ettiğini söylerken vatandaşlar hanta virüsü için araştırmalar yapmaya başladı. Peki nedir bu hanta virüsü?

Türkiye'de 2009'da Görüldü

Hanta Virüsü sağlık Bakanlığı verilerine bakıldığında ülkemizde en son 2009 yılında görüldü. 11 yıldır hiçbir noktada görülmeyen hanta virüsü şu an için ülkemize tehdit değildir fakat corona virüsü gibi yakın temas ile insandan insana geçebilen bu virüs bir çok ülkeye yayılırsa ülkemiz içinde tehdit olabilir. Ancak şu anda yurt dışına tüm sınır kapılarının kapalı olması sebebi ile yurt içinde görülmeyen hanta virüsü yurt dışından ülkemize gelemeyecektir ve artamayacaktır.

Hanta Virüsü Nedir?

“Hantaan yada hanta” virüs olarak adlandırılan etken Bunyaviridae grubunda yer alan tek sarmallı bir RNA virüsüdür. İlk olarak 1976 yılında Kore’de izole edilmiş ve Seul virüsü olarak adlandırılmıştır. Hanta virüs insanlarda böbrek tutulumu ile seyreden dolaşım ve solunum sistemini etkileyen farklı klinik tablolara neden olmaktadır. Hastalık değişik bölgelerde, farklı klinik formlar ve tablolarla seyreder. Hanta virüs’ün doğadaki başlıca kaynağı kemiricilerdir (özellikle fareler). Etken, hayvanların vücutlarında hastalığı neden olmadan uzun süre kalmaktadır. Virüsü taşıyan hayvanların idrarlarında virüs bir seneye kadar saptanabilmektedir. İnsanlara bulaş, virüsü taşıyan hayvanların ısırması (salya, tükürük) veya idrar (sulara bulaşması yoluyla) ve tükrük gibi çıkartıların deri ve mukozalardan girmesi (enfekte materyalin batması vb.) ile olabilir. Tükrük, idrar gibi maddelerle enfekte olmuş havadaki partiküllerin solunması ile de hastalık bulaşabilmektedir. Yapılan epidemiyolojik araştırmalar bulaşın daha çok solunum yolu ile olduğunu göstermektedir. Hastalık 20-50 yaş grubunda daha çok erkeklerde ve sıklıkla ilkbahar ve sonbahar aylarında görülmektedir.