Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel'de yaşanan canlı bomba olayına ilişkin açıklamalar yaptı. Erdoğan: O canlı bombayı sınır dışı etmiştik dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda resmi törenle karşıladığı Romanya Cumhurbaşkanı İohannis’le başbaşa gerçekleştirdiği görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Terör örgütleri arasında hiçbir fark olmadığını belirten Erdoğan, terör saldırılarıyla kaybedilenlerin insan, barış ve güven olduğunu vurgulayarak "Terör belası noktasında düşüncelerimi açık ve net paylaştım. Ülkemizdeki bölücü terör örgütü PKK, Suriye’nin kuzeyindeki PYD, YPG, DAİŞ, DHKP-C bu terör örgütlerinin arasında hiçbir fark yoktur. Ankara’da, İstanbul’da, dün Brüksel’de yapılan eylemler bunların nasıl ortak yanlarının olduğunu çok açık, net ortaya koymaktadır. Hedefte olan sivil insanlardır. Ölen insandır. Sebep netice ilişkisine baktığınız zaman elde edilen hiçbir şey yoktur. Ama kaybedilen çok şey vardır. Kaybedilen insandır, huzurdur, barıştır, güvendir. İnanıyorum ki dünya siyaseti eğer ittifak halinde terörün üzerine giderse bu işi çözeriz. Onun için dünya teröristi ve terörizmi yeniden tanımlamak zorundadır" ifadelerini kullandı.
 
"BELÇİKALILAR ADI GEÇENİ SERBEST BIRAKMIŞTIR"
 
Belçika’nın başkenti Brüksel’de dün art arda yaşanan ve 34 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırılarını gerçekleştiren saldırganlardan birinin 2015’in Haziran ayında Gaziantep’te yakalanıp sınır dışı edildiğini açıklayan Erdoğan, sınır dışı işleminin 14 Temmuz 2015’te notayla Belçika Büyükelçiliği’ne iletildiğini vurguladı. Belçika’nın bu teröristi serbest bıraktığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Brüksel’de saldırganlardan biri daha önce Haziran 2015’te Gaziantep’te yakalayıp sınır dışı ettiğimiz kişidir. Sınır dışı işlemini 14 Temmuz 2015’te nota ile Belçika Büyükelçiliği’ne iletmişiz. Belçikalılar adı geçeni serbest bırakmıştır. Bu kişinin yabancı terörist savaşçı olduğu yönündeki uyarımıza rağmen Belçika terörizmle bağlantısını tespit edememiştir. Hatta burada Hollanda da söz konusudur. Kendi isteği üzerine Hollanda’ya da iade etmişiz ve nota ile oraya da bildirilmiştir. Ülkemizin hassasiyeti bakımından da bunu özellikle ifade ediyorum"
 
"TÜRKİYE GÖÇ YOLU OLUŞTURULMASI KONUSUNDA SIKI TEDBİRLER ALDI"
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Romen mevkidaşı İohannis, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Karadeniz’in ve Romanya’nın göçmenler için alternatif bir yol olup olmayacağı sorulan Erdoğan, "Şu anda Türkiye, üzerinden böyle bir göç yolu oluşturulması konusunda çok çok sıkı tedbirler almış vaziyette. Buna fırsat vermiyoruz. Sahil güvenlik botlarımız sürekli olarak buralarda turluyor ve engelliyorlar. Özellikle 18 Mart’tan sonraki süreçte bu kontroller daha da artırıldı. Buna fırsat verilmiyor. Ağırlıklı olarak bu tür kaçışlar Ege sahillerindeydi. Bundan sonraki süreçte de bu kararlı şekilde devam edecek. Bu karşılıklı olarak mutabakatımızla Türkiye-Romanya, Türkiye-Yunanistan aramızdaki dayanışmayla bunu götürmemiz gerekiyor" diye yanıt verdi.
 
"TEMENNİ EDERİM DİĞER SİYASİ PARTİLERİN DESTEĞİYLE SÜRATLE MECLİS’TEN GEÇER" 
 
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 506 dokunulmazlık dosyanın tamamının ayırt edilmeden kaldırılmasına yönelik muhalefet partilerine sunduğu teklif sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dokunulmazlık kavramının yanlış anlaşıldığı düşüncesindeyim. Dokunulmazlık kavramı aslında fezlekelerle ilgili bir kavram. Kimin fezlekesi varsa onları ilgilendiren bir konu. Onun yargılanma sürecinin önünü açan bir konu. Aynı zamanda bu siyasetçinin bu yargılanmayla ilgili bir bariyer oluşturuyormuş gibi kamuoyunda atmosfer oluşturuyor. Bu düzenlemeyle beraber siyaseti tamamıyla 506 dosyayı yargıya göndermiş oluyor. Bu dosyalar salt terörle alakalı değil. Bunların içinde memur arkadaşlarımızla alakalı görevi ihmal dosyaları var. Siyasetçiler için seçim yasaklarını ihlal fezlekeleri var. Hakaret fezlekeleri var. Böylece buradaki bu dokunulmazlık dosyalarının tamamıyla yargıya açılması siyasetçinin de sırtındaki bir yükün indirilmesi anlamına gelir. Yargı bununla ilgili kararını verir ve böylece yola devam edilir. Olay bir kişi, üç kişi, beş kişi olayı değildir. Bana göre Sayın Başbakan’ın bu konudaki açıklaması isabetli olmuştur. Temenni ederim ki diğer siyasi partiler de buna katkı vermek suretiyle süratle Meclis’ten geçer" ifadelerini kullandı.
 
"TERÖRE KARŞI FARKLI TAVIR SERGİLENMEMELİ"
 
Brüksel’deki saldırıların ardından ABD’de resmi kurumlarda bayrakların yarıya indirilmesiyle Paris’teki Eyfel Kulesi’nin Belçika bayrağının ışıklarıyla aydınlatılması kararları üzerinden dünyada, Türkiye’deki saldırılara aynı hassasiyetin gösterilip gösterilmediği konusundaki düşünceleri sorulan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu eylemler karşısında şu ülke niye böyle davrandı, böyle bir şeyi söyleme yetkim yok. Ancak teröre karşı ortak bir tavır sergilenecekse filanca ülkede olduğu zaman farklı filanca ülkede olduğu zaman farklı tavır sergilenmemeli. Bu uluslararası bir mutabakat gerektiren bir konu yani ilke konusudur. Şurada son 3 ay içerisinde Türkiye’nin yaşadığı bu tür eylemler sayısal olarak bize yüzlerce kayıp verdirdi. Ama farklı yerlerde dünyayı ayağa kaldıranlar Türkiye’de olan bu olaylar karşısında bu hassasiyeti göstermemiştir. Hatta şu anda yapılmakta olan operasyonlarla ilgili bize farklı nasihat vermek isteyenler çıkmıştır. Acaba terörün olduğu bu tür ülkelerde operasyonların olmaması diye bir şey söz konusu mu? Dünyada bütün ülkeler bu tür operasyonları yapmaktadır. Burada ABD farklı bir uygulama yapmış olabilir. Onlar tabi ki kendi takdirleridir. Bizim böyle bir beklentimiz de olmadı zaten. Olsa tabi ki memnuniyetimizi ifade etmekten başka bir şey de bize düşmezdi. Bazılarının telefonları olmuştur biz de kendilerine şükranlarımızı bildirmişizdir."
Editör: TE Bilisim