Ankara'daki bombalı saldırının ardından kimin çıkacağı merak konusu olmuşken, Başbakan Ahmet Davutoğlu, önemli açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, olayın Ankara garı kavşağında patlatılan canlı bomba olayında DEAŞ ve PKK'nın etkin rol oynama ihtimali yüksek dedi.


İstanbul'da Küresel Göç ve Kalkınma Forumu'nun 8. Zirve Toplantısı'na katılan Davutoğlu, şunları söyledi:   

ANKARA'DAKİ PATLAMA  
Saldırganların DNA testleri konusunda önemli bulgulara ulaşıldı. Özellikle bir saldırganla ilgili detaylı araştırma devam ediyor. Ayrıca saldırıyla ilgili başka diğer bazı irtibatlar konusunda da soruşturma derinleştiriliyor

Kim, ne bağlantı üzerinden gerçekleştirmiş olursa olsun bu alçakça saldırıyı yapanları ortaya çıkarıp adalete teslim edeceğiz, geri planda destek olanları. Mutlaka bu alçakça saldırıyı planlayanlar da cezalandırılacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Olayın gelişim seyri içinde herhangi bir idari anlamda zaaf söz konusu olmuşsa, bu da detaylı olarak inceleniyor. Bu çerçevede de soruşturmanın selameti bağlamında, Ankara Emniyet Müdürü, Ankara İstihbarat Şube Müdürü ve Ankara Güvenlik Şube Müdürü dün gece itibarıyla açığa alınmıştır. Türkiye bir demokratik hukuk devletidir ve demokratik hukuk devleti kuralları içinde hem hukuki hem idari soruşturma yürütülecektir

HEM DAEŞ HEM PKK
Bu saldırının soruşturmasını derinleştirdikçe, özellikle Twitter hesapları ve verilen bazı IP adreslerinden hareketle ulaştığımız sonuçlarla da görüyoruz ki bu saldırılarda hem DAEŞ hem PKK, etkin rol oynama ihtimalleri yüksek olan örgütler...

PYD'YE VERİLEN SİLAHLARIN YARIN PKK'NIN ELİNE GEÇEREK TÜRKİYE'YE KARŞI KULLANILMAYACAĞININ GARANTİSİNİ VEREMEZ KİMSE
Biz, Suriye ve Irak'taki terör ve kaosun Türkiye'ye herhangi bir şekilde yansıtılmasına, oradaki oluşan silah stokunun Türkiye'ye sokulmasına izin vermeyiz. Onun için tutumumuz açık ve nettir. Bu tutum, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya Federasyonu'na da iletilmiştir. Türkiye, bu anlamda, Türkiye'ye savaş açmış terör örgütleriyle iş birliği yapılmasını kabul edemez.

Nasıl müttefik ülkeler, El Kaide ile irtibatlı gruplara silah yardımını mazur görmezse Türkiye de PKK ile irtibatlı gruplara silahlı yardımını kesinlikle mazur görmez, kesinlikle bu konuda herhangi bir müsamahaya izin vermez. Nasıl Amerika Birleşik Devletleri'nin iyi niyetle Irak ordusuna verdiği silahlar daha sonra DAEŞ'in eline geçmiş ve DAEŞ tarafından bugün hepimize karşı kullanılıyorsa bugün PYD'ye verilen silahların da yarın PKK'nın eline geçerek Türkiye'ye karşı kullanılmayacağının garantisini kimse veremez.

ABD BÜYÜKELÇİSİ ÇAĞRILDI
ABD Büyükelçisi çağrıldı ve gerekli bilgi aktarıldı.

SURİYE'DEKİ KRİZ SON BULMALI
Mültecilerin arasına art niyetle bazı saldırganların ya da teröristlerin girmiş olmaları ihtimali her zaman söz konusu olabilir. Bunu engelleyecek tek şey çok sağlam bir istihbarat iş birliğidir. Bunun için de başta Bulgaristan olmak üzere bütün komşu ve dost ülkelerle istihbarat iş birliğine önem veriyoruz. Ama bunun da yetersiz kaldığı anlar olur. Nihai olarak bunu önleyecek olan husus, Suriye'deki krizin son bulması ve Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönmeleridir.

'66 BİN BEBEĞİ ZALİME TESLİM ETMEYECEĞİZ...'
Başbakan Ahmet Davutoğlu daha sonra Küresel Göç Forumu'nda konuştu.
İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

Konya'dan küçük yaşlarda İstanbul'a göçtüm
En büyük hocamız İstanbul... Şehirler bize konuşurlar, ders verirler, öğretirler...
Göçlere de bu anlamda bakmak gerekir. İstanbul modern dünya şehri olmuştur.
Göç akımları sayesinde Osmanlı topraklarında farklı dil ve dinden insanlar bir arada yaşamışlardır.
İnsanlar daha fazla kazanmak, öğrenmek için göç ederler.
Mülteciler hepimizin davasıdır. 66 bin bebek doğum mülteci kamplarında...Onların o günlerde dünyaya gelenin benim torunumdan hiçbir farkı yoktur. Tedbirlerini alıyoruz.
Gelin bu mültecilerin gözlerindeki ışığı görelim, sahip çıkalım, ırkçı yaklaşımlarla kalplerini kırmayalım.Neredeyse Suriye nüfusunun yarısı yer değiştirmek zorunda kaldı
Bu göçler insanların kendi iradeleriyle olmadı, zalim bir rejim ve kanlı Terör örgütü yüzünden oldu.
Türkiye Suriyeliler için "Geri göndermeme" insanlık hukukunu korumuştur
Suriyeli misafirlerimize psikolojik, sağlık, sosyal aktivite, sağlık hizmetleri sunulmaktadır.
380 bin cerrahi operasyon ücret alınmadan yapılmıştır. Krizin başından beri doğan bebeklerin sayısı 66 bindir. Doğdukları ülke Türkiye'dir ve onları zalime terk etmeyecektir. 
Eğer güvenli bölge 3 yıl önce kurulsaydı o kadar Suriyeli göç etmemiş olabilirdi..
Bu konuda gerekli adımların atılması için uyarılarda bulunduk ve bulunmaya devam edeceğiz...
Kıtaları, denizleri bölmek insanlık adına suçtur. Irkçı yaklaşımlara karşı birlikte durmalıyız
Kaybedenler mazlumlardır, çocuklardır, savunmasızlardır.