Şırnak'ta güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürülen HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik’in kayınbiraderi Hacı Lokman Birlik’in olduğu iddia edilen araç arakasındaki sürüklenme fotoğrafıyla ilgili HDP'li Birlik: Sürüklenen akrabam yaralı ele geçirildikten sonra infaz edildi dedi.


HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik’in kayınbiraderi Hacı Lokman Birlik’in öldürüldükten sonra cenazesinin polis panzerinin arkasına bağlanarak sürüklenmesi olayı gündemin ilk sıralarında.


Değerlendirirken, “Neresinden bakarsanız bakın” diye başlayacak bir cümlenin bile yanlış olduğu bu vahim hadisenin farklı versiyonları için 90’lı yılları hatırlamak gerekmiyor.

Örneğin, Muş Varto’da öldürülen PKK’lı Kevser Eltürk’ün fotoğrafının teşhirinin dumanı da henüz tütüyor.

İçişleri Bakanı Selami Altınok’un verdiği bilgilere göre, 22 Temmuz’dan bu yana 2 bin 483 terör olayı meydana gelmiş.

Güvenlik güçlerinin yurtiçi ve yurtdışında düzenlediği operasyon sayısı ise 4 bin 328.

Bakan Altınok, operasyonlarda ölü, yaralı, teslim olan, yakalanan 2 binin üzerinde teröristin etkisiz hale getirildiğini söylüyor.

Bu kadar geniş çaplı bir operasyon silsilesinde devlet açısından kurtarıcı cümle, “münferit”le başlayan açıklamalardır.

Devlet bu sefer öyle söylemedi.

Hemen açıklama talimatı

Olayın görüntüleri geçtiğimiz pazar günü kamuoyuna yansıdı.

O gün Ak Parti’nin 1 Kasım seçim beyannamesi Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklandı.

Öğreniyoruz ki, Davutoğlu, beyanname konuşmasını yapmadan önce olaydan haberdar oluyor. Konuşmasını bitirir bitirmez görüşme yaptığı ilk kişi İçişleri Bakanı Selami Altınok.

Altınok’a kamuoyuna acil olarak bir açıklama yapılması talimatını veriyor. Aynı gün öğleden sonra bakanlıktan yapılan açıklamanın altyapısı bu.

Altınok, önceki gün de Anadolu Ajansı Editör Masası’nda bu kez bizzat konuşuyor.

Başbakan Davutoğlu, Birlik’in cenazesinin sürüklenmesine ilişkin videoyu pazar günü geç saatlerde izliyor.

İlk tepkisi, “Kabul edilmez” oluyor ve “Saat kaç olursa olsun bu açıklamayı yapmalıyım” diyerek gece yarısı Facebook’tan malum açıklaması haber merkezlerine düşüyor.

‘Hukukta da dinimizde de yeri yok’

Davutoğlu’nun, buzdolabına giren çözüm sürecinin yerini 4 bin 500’e yakın operasyonun aldığı bir süreçte hem terörle mücadeleyi yürütmeye hem de kardeşlik hukukuna zarar getirmemeye çalışan bir Başbakan olarak işi çok zor.

Bir taraftan şehit cenazelerinin isyan noktasına getirdiği, “Devlet nerede?” diyen geniş toplum kesimleri, diğer yandan güvenlikçi politikalar ve 90’lı yıllara dönme öcüsüyle baş başa bırakılmaya çalışılan bölge insanları.

Bu yaman çelişki ortamında Başbakan’ın kardeşlik hukukunu pekiştirmek amacıyla attığı birçok sembolik adım işte böyle polis panzerinin arkasından cenaze sürükleyebilme kafasıyla heba ediliyor.

Daha dün Diyarbakır Ulu Cami’de bayram namazı kılan, bayramın ilk saatlerini Diyarbakır’da geçiren, kentin sokaklarında halkın destek mesajlarını dinleyerek moral bulan, bu motivasyonla, beyanname konuşmasında, “Halk bizi destekliyor. 90’lı yıllara dönen biz değiliz, baskı yapan biz değiliz, örgüt” mesajını veren Başbakan’ın o videoyu izlerken neler hissettiğini bir düşünün.

Davutoğlu, o gün görüntüleri izledikten sonra, “Bunun hukukta da yeri yok, dinimizde de yeri yok, insanlıkta da yeri yok” demiş.

Süreçteki iki öncelik

Operasyonların yoğunlaşmaya başladığı dönemde sohbet ettiğimiz güvenlik bürokrasisinin başındaki önemli isimlerden biri, devlet aygıtının süreçteki iki önceliğini, “özgürlük güvenlik dengesi-insan hakları-siviller konusundaki hassasiyet ile polis ve askerin moral motivasyonunu diri tutmak” olarak açıklamıştı.

Devlet; Cizre’de, Silvan’da, Sur’da yaşananları bu öncelikler üzerinden sorguluyordur kuşkusuz.

Tabii son olayda sorgulanması gereken esas meselelerin başında Birlik’in cenazesinin polis aracının arkasına bağlanması olayının provokasyon boyutu geliyor ki soruşturmanın omurgası da bu.

Dün hükümet çevrelerinden temas ettiğim kaynaklar, olayın gerçekleştirilmesinde, kayda alınmasında ve yayınlanmasındaki amaçlar üzerinden soruşturmanın yapıldığını, bu vahim hadise kamuoyuna yansımasa bile aynı hassasiyetin gösterileceğini söylediler.

Başbakan’ın mesajı belli:

“Türkiye 90’lara dönmeyecek, mücadele demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri gözetilerek ama sonuna kadar sürdürülecek.”

Hacı Lokman Birlik’in cenazesinin yerlerde sürüklenmesine ilişkin soruşturmanın tatmin edici bir biçimde sonuçlanması sınavının nasıl verileceğini merakla bekliyoruz.