Öncelikle ne için okuyoruz. Bölümü çok mu seviyoruz .Yoksa ben dersime girer, diplomamı alırım, gerisi beni ilgilendirmez tavrı çok sığ bir yaklaşım olur. Ezberci eğitim sisteminden gelen öğrencilerin bir anda üniversiteye uyum göstermesi elbette zordur. Bana kalırsa bu konuda en masum olanlar da zaten öğrencilerdir. Gelgelelim, burada bilinç ve aileden gelen kültür devreye giriyor. Kendini aşabilenler sığlıktan kurtulup öne geçebiliyor, öbürleri sığ olarak kalıyor; böyle olmaması gerekiyor ama ne yazık ki böyle. Peki birey olmak ? Dolayısıyla yaşadığınız çevrede, yani laboratuvarınızda yaptığınız deney sayısı sizi daha donanımlı hale getirir.

Bu nedenle bireysel zenginlikler çok önemlidir. Ben hep bildiğimi okurum, der ve toplumu yok sayarsanız, toplum da sizi dışlar. Toplumsallaşamadığınız sürece salt bireysel kalmak da doğru değildir. Toplumun içinde olun, bireyselliğinizi koruyun, toplumla çatışmamaya çalışın; çatışma kaçınılmazsa da bundan korkmayın. Akıl o anda işe yarar, onun için vardır zaten. Akıl, bir yemeğe konan tuz gibi, her zaman kullanılmaz; belli yerlerde kullanılır. Sorunların çözümünde kullandığımız aklı çöp tenekesi haline getirmemek, tersine özenle saklamak gerekir. Sonuç olarak, birey önemlidir ve toplumun her dediğine “evet” diyen birey değildir.

Editör: TE Bilisim