Merakla beklenen Merkez Bankası faiz kararı belli oldu. Merkez Bankası'nın bugün yapacağı Para Politikası Kurulu (PPK)'dan beklenen karar çıktı. Merkez Bankası, beklenen  faizi yüzdesini 7,5'te sabit tuttu

Saxo Capital Strateji Danışmanı Cüneyt Paksoy'un dediği gibi "Ekim ayı her şeyin cevabını bulacağı ay". Bugün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı, yarın Avrupa Merkez Bankası toplantısı ve haftaya Amerikan Merkez Bankası (FED) toplantıları yapılacak. Küresel piyasalar merkezlere odaklanmış durumda.


OYNAMAYA YERİ VAR
Kısa bir süre önce rekor kıran dolar ve euro, Türk Lirası karşısında geriledi. Kurdaki gevşemeye ek olarak kritik seviyeleri aşan tahvil faizleri düştü, 300 baz puan ile 4 yılın zirvesine çıkan Türkiye'nin risk primi (CDS) 260 seviyelerine geriledi. Borsa İstanbul ralli yaparak 80 bin puan üzerine çıktı. Bu ortamda uzmanlara göre 'Merkez'in oynamaya yeri var'.
Saxo Capital Markets Menkul Değerler A.Ş. Strateji Danışmanı Cüneyt Paksoy ve ALB Menkul Değerler A.Ş. Yaıtırm Uzmanı Volkan Kuğucuk, Para Politikası Kurulu'ndan çıkacak karara ve bankanın bundan sonra atacağı adımlara dair beklentileri siyasi ve ekonomik konjonktürün satırbaşları ile birlikte HABERTURK.COM'a değerlendirdi.
Saxo Capital Markets Strateji Danışmanı Cüneyt Paksoy:


BEKLE VE GÖR
Merkez Bankası 'bekle ve gör'e devam edecek, herhangi bir adım atmayacaktır. Ancak bunda enflasyon, fed algısı, küresel riskler gibi haklı gerekçeleri var. FED'in faiz faiz artırmasına dair algının ötelenmesi, Çin'in fiyatlara girmiş olması, dolar kurunun ve tahvil faizlerinin gerilemiş olması Merkez Bankası'na manevra alanı oluşturuyor. Merkezin sıkı para politikası vurgusu devam edecek, bankanın enflasyonu kısa değil ama orta ve uzun vadede düşürmek için gerekli adımları atmaya hazır olduğu belirtilecek. Politika değişikliği olmayacak. 

"ALİ BABACAN OTORİTE BOŞLUĞUNU GİDERİYOR"
Ali Babacan'ın son 10 gündür yaptığı açıklamalar otorite boşluğunu gideriyor. Mehmet Şimşek'in yorumları da olumlu havayı yükseltiyor. Piyasaların uzun süre çalıştığı isimlerLe veri akışını yorumlaması algı rahatlığı yaratıyor, bu da merkeze ek manevra alanı yaratıyor.


"1 KASIM'DA HÜKÜMET OLUŞURSA...."
1 Kasım seçimleri bir hükümet oluşturursa içsel denklem halledilir. İşte o zaman global şartlara endeksli bir piyasa ortamı oluşur. 


"HÜKÜMET KURULAMAZSA..."
Ancak hükümet kurulmazsa veya kurulması uzarsa gösterge tahvil faizi ve döviz kuru tarafında baskı oluşacak. İleriki toplatınlarda negatif bir piyasa refleksi oluşursa Merkez Bankası FED'i beklemeden hamle yapabilir. 


"O FAİZ SEVİYESİ KORUNMALI"
Merkezin kafasında şimdilik bir kur seviyesi olduğunu düşünümüyorum ama faiz tarafına daha konsantre olduğunu söyleyebilirim. Merkez son toplantıyı faiz yüzde 11,70 seviyelerindeyken yaptı. Gösterge tahvil faizi 11-12 bandından yukarı çıkmamalı. Çünkü bu bant son 6 senedir yabancı algısının Türkiye lehine döndüğü bölge. 


"BABACAN BAKAN OLURSA TARTIŞMA ORTADAN KALKAR"
Hükümetle banka arasındaki faize dair karşılıklı açıklamalar bankanın bağımsızlığının tartışılmasına neden oldu ancak sonrasında bir algı değişimi oldu. Ali Babacan ve Mehmet Şimşek'in tavrı, Nihat Zeybekci'nin katkısı ve son dönemde köşkün de merkez üzerinde söyleminin olmaması en azından bu süreçte bağımsızlık konusunda bankanın elini rahatlatan unsurlar oldu. Ali Babacan'ın olası bir AK Parti hükümetinde bakan olması bağımsızlık tartışmasını tamamen ortadan kaldırır.


MERKEZ FAZLA MI SUSKUN KALDI?
Sözel yönlendirme daha aktif olmalıydı eleştirisine ben de katılıyorum. Merkez'in son dönemde piyasaya müdahale konusunda haraketsiz kalmasına yapılan eleştirileri biraz haklı buluyorum. Sözlü yönlendirme kapsamında Başkan Erdem Başçı bankacılar ve ekonomistler dışında kamuoyunu da bilgilendirerecek açıklamalar yapabilirdi. Bekle gör dedi, sözel yönlendirmeyi sadece bankalara ve uzmanlara yaptı. Kur, faiz ve enflasyonun yükseldiği ortamda kamuoyunun endişesini yatıştıracak bilgilendirmeler küçük bir topluluğa yapılmış oldu. Ali Babacan'ın ismi bakanlıkta netleştikçe Erdem Başçı daha aktif olacaktır.


"NE ZAMAN SADELEŞECEK?"
Merkez Bankası sadeleştirmeye gideceği dedi. Piyasada hala sadeleştirmenin ne olduğu konusunda kafa karışıklığı var. FED masada kaldıkça hareket faiz koridorunun üst bandına doğru olacak, beklenen bu. En azından bu sadeleştirme konsunun netleşmeli.
ALB Menkul Değerler A.Ş. Yaıtırm Uzmanı Volkan Kuğucuk:

"DOLAR REKOR KIRDIĞINDA SESSİZ KALAN MERKEZ BU ORTAMDA DA HAMLE YAPMAZ"
Merkez Bankası'ndan bugün bir hamle beklemiyorum. Sebebi şu; siyasi otoritenin belirlenmesi anlamında beklenen bir süreç var. Bu açıdan merkezin ekonomi yönetimi dışında bir adım atmasını beklemiyorum. Buna ek olarak faiz tarafında da hamle yapmayacak çünkü Dolar 3 Lira üzerinde rekora ulaştığı zaman adım atmazken kurun 2,90 lira seviyelerine düştüğü bu günde adım atacağını hiç düşünmüyorum.Merkez FED diyecek, küresel yavaşlamanın etkilerini ölçeceğim diyecek... Üst üste koyduğunuzda dosyada pek çok hikaye var. FED henüz faiz artırma konusunda kararını vermemişken, ek olarak kur aşağı gelmişken ve genel seçim yaklaşırken Merkez Bankası'ndan faiz noktasında ciddi bir hamle beklemiyorum. Ancak kısa vadede şartlar değişirse örneğin yeniden ağırlıklı olarak FED'in faiz artırması konuşulmaya başlanırsa, dolar uç noktalara giderse işte o zaman gözler bankaya çevrilir. 


"MERKEZ DEFANSİF POZİSYONDA"
Kurun ve faizin gerilediği şu günlerde bankanın rahatı yerinde. Yurtdışındaki bankalara baktığımızda kimi faiz indiriyor kimi artırıyor, herkes küresel şoklara karşı önlem almanay çalışıyor. Bizim bankamız da defansif pozisyonda ve bekliyor. Ancak küresel bir dolarizasyon atağı olursa işte orada merkezin hamlesi hayati olacak.

Editör: TE Bilisim