Son günlerde herkes kendi derdine düştü. Bir yandan hükümet kurulmaya çalışılıyor, bir yandan sendikalar zam peşine düştü, bir yandan esnaf kredi engelini aşmak için uğraşıyor. Bir kısım da tatile çıktı bile.

Son günlerde herkes kendi derdine düştü. Bir yandan hükümet kurulmaya çalışılıyor, bir yandan sendikalar zam peşine düştü, bir yandan esnaf kredi engelini aşmak için uğraşıyor. Bir kısım da tatile çıktı bile. Günler bu şekilde geçip gidiyor. Diğer taraftan da okullara kayıt süreci devam ediyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kayıt süreci yine eziyet haline geldi. Hem ortaöğretim hem de yükseköğretim kayıtları devam ederken aileler yine zor bir dönemi yaşıyor. Okul kayıtları ile de bitmiyor her şey. Burs, bağış, yurt, kredi, okul alışverişi derken büyüyüp gidiyor.

Zaten zar zor geçinen insanlar okul masrafları ile iyice yıpranıyor. Mesela öğretmenlere olduğu gibi bazı öğrencilere de burs imkanı verilse çok güzel olmaz mıydı? Tamam bedava ders kitabı veriliyor ama bu yetmiyor. Ortaöğretim öğrencilerinde bu sorun yaşanırken üniversite öğrencileri de yurt sorunu ile mücadele ediyor. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu nihayet başvuruları almaya başladı. Asıl kaos üniversiteler açılıp yurtlara kabul edilmeyen öğrenciler belli olunca yaşanacak. Bu sorunların artık çözülmesi gerekiyor. Çünkü bu gençler bizim geleceğimiz. Seçimler yapılmadan önce bütün partilerde aynı vaatler vardı. Siyasiler, “öğrencilerin yurt ve burs” sorununu çözeceğiz diye naralar atıyordu. İşte şimdi zamanı geldi bu sorunu çözme vaatlerinizi gerçekleştirin.

Madem bu kadar gücünüz var gücünüzü buradakullanın. Bundan daha önemli konu mu var? Üniversitelerde artık aç ve açıkta öğrenci kalmasın. Bütün öğrencileri bir yurda yerleştirin ve gençler okullarını bırakmasın. Bu ülkede her yıl yüz binlerce konut yapılırken nasıl oluyor da yurt yapılmıyor. Bu durumu çözen iktidar bu gençler tarafından asla unutulmaz. Bir an önce bu konuya el atılmalı ve bu sorun çözülmeli. Gençler eğitimden mahrum edilmemeli.