Artan terör olaylarının ardından herkesin aklında aynı soru vardı. 1 Kasım’da yapılması planlanan erken seçim ertelenebilir mi? Bu sorunun yanıtını ATV ve A Haber ortak yayınında tam da şehit haberlerinin geldiği dakikalarda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “"1 Kasım seçimleri, Yüksek Seçim Kurulu'nun belirlediği takvim uyarınca mutlaka yapılacaktır" ifadelerini kullanarak seçim tarihlerinde herhangi bir değişiklik olmayacağını dile getirdi.

Artan terör olaylarının ardından herkesin aklında aynı soru vardı. 1 Kasım’da yapılması planlanan erken seçim ertelenebilir mi? Bu sorunun yanıtını ATV ve A Haber ortak yayınında tam da şehit haberlerinin geldiği dakikalarda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “"1 Kasım seçimleri, Yüksek Seçim Kurulu'nun belirlediği takvim uyarınca mutlaka yapılacaktır" ifadelerini kullanarak seçim tarihlerinde herhangi bir değişiklik olmayacağını dile getirdi.
Yine seçimlerde bir hayal kırıklığı yaşamamak için siyasete dönük beklentileri ve bu beklentilerin doğuracağı sonuçları iyi analiz etmemiz gerekiyor. Eğer bunu yapmazsak kaçınılmaz son yine bizi bekliyor. Şimdi dönüp 7 Haziran genel seçimlerindeki beklentilere bakalım. 7 Haziran seçimlerine girerken toplumdaki yaygın beklenti HDP'nin seçim barajını aşıp TBMM'ye girmesi yönündeydi. Çünkü Kürt seçmen bu barajı aşarak mecliste daha sağlıklı temsil edileceğini “Açılım Süreci”nin daha sağlıklı ilerleyeceğini düşünüyordu.
Neye niyet neye kısmet sözü bu noktada iyice önem kazandı. Çünkü HDP’nin barajı geçmesinin ardından suların durulması beklenirken ortalık daha da karıştı. Meşru siyasetin bir öğesi olan ve arkasında seçmen desteği bulunan HDP'nin bir anda yüzünü Ankara'ya değil Kandil'e döndürdüğüne tanık olduk. Sanki karşımızda milletvekilleri değil de PKK sözcüleri vardı. HDP Milletvekillerinin bütün ifadeleri bize bunu gösterdi. Öyle ki teröre “TERÖR” diyemedikleri için kan dökülmeye başladı.
HDP bu yaptıklarıyla çözümü desteklemek yerine havaya uçurmayı tercih etti. Peki şimdi 1 Kasım seçimlerine kadar daha neler yaşanacak? HDP’nin bu söylemleri devam ettiği sürece ortalık daha çok karışacağa benziyor. Çünkü HDP’nin şimdiki beklentisi 1 Kasım’da seçimlerin yapılmaması. Bu nedenle de kaos ortamı giderek büyüyor. Bu da akıllara HDP’nin 7 Haziran’da aldığı sonucu 1 Kasım’da alamayacağından korktuğunu getiriyor.
 
HDP’nin korkusu çok doğal. Çünkü artık herkes açılım süreci rehavetinden kurtuldu ve gerçekleri görmeye başladı. 7 Haziran Genel seçimlerinde oylar zaten şaibeliydi. HDP’nin bölgesinde çıkan oylar sanki başka hiçbir parti seçime katılmamış gibi yüksekti. Bu da herkese Seçim Güvenliğinin olmadığını düşündürdü. Bir de “Ödünç Oy” konusu var. Umarım bu süreç HDP’ye Ödünç oy verenlere de bir ders olmuştur. Aslında bu kadar can, bu kadar vatan evladı toprağa girdikten sonra onlar ders almış ya da almamış ne fark eder.