Avrupa Birliği Komisyonu,  vizesiz Avrupa konusunda ilk kararını verdi. Alınan kararla birlikte Türkiye'nin 72 maddenin çoğunluğunu yaptığını ve Temmuz 1 tarihinden itibaren vize uygulamasının biteceği öğrenildi.



Avrupa Birliği Komisyonu, Türkiye ile mülteci anlaşması paketinde yer alan ve pazarlıkları süren Türk vatandaşlarına vizesiz Avrupa konusunda ilk kararını verdi. AB Komisyonu, Türkiye’nin 72 şartın büyük bir kısmını yerine getirdiğini belirterek vize muafiyeti konusunda tavsiyede bulundu. Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi de onaylarsa 1982 yılından bu yana Almanya’nın girişimiyle uygulanan vize uygulaması 1 Temmuz 2016’dan itibaren son bulacak.

AVRUPA Birliği Komisyonu, Türkiye’nin zaman zaman üyelik müzakerelerinden bile üstün tuttuğu ve gerçekleşmesi için onlarca yıldır hukuki ve siyasi mücadele verdiği vize muafiyeti konusunda tarihi bir öneride bulunarak Türkiye’nin vizeden muaf ülkeler listesine alınmasını, vatandaşlarına da vize serbestisi uygulanmasını önerdi. Hürriyet’in dün duyurduğu gibi Türkiye’nin vize muafiyeti için yerine getirilmesi gereken 72 kriterden 67’sini karşıladığını tespit eden AB Komisyonu, geri kalan beş kriterin de acilen yerine getirilmesini istedi. AB Komisyonu’nun olumlu önerisiyle vize muafiyetine ilişkin teknik süreç tamamlanıp son derece kritik bir viraj alınırken siyasi onay süreci başladı. Siyasi onayda çıkarsa vize muafiyeti 30 Haziran’dan sonra devreye girecek.

AB Komisyonu’nun, Avrupa Parlamentosu ile AB Konseyi’ne yaptığı “Türk vatandaşlarına vize kalksın” tavsiyesinin detaylarını açıklayan AB Komisyonu’nun Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, “Türkiye, özellikle son haftalarda etkileyici ilerleme kaydetti. Hâlâ acilen yapılması gerekenler var. Eğer Türkiye sağladığı ilerlemeyi sürdürürse kalan kriterleri de karşılayabilir” dedi. AB Komisyonu’nun Göç ve İçişlerinden Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos da “Türkiye’nin tüm şartları karşılayacağına dair taahhüdünü yerine getireceğine güveniyoruz” diye konuştu. AB Komisyonu’nun önerisi, mülteci krizi nedeniyle üye ülkelerde tansiyonun yüksek olduğu, Türkiye’de de insan hakları ve demokrasi alanında bazı sorunların yaşandığı bir dönemde gelmesinden dolayı iç politika malzemesi olarak kullanılma riskiyle karşı karşıya. Haziran ortasında tamamlanması öngörülen AP ve AB Konseyi’ndeki siyasi onay süreçlerinde konuya ilişkin tartışma ve gerginliklerin en üst seviyeye tırmanmasına kesin gözüyle bakılıyor. 

İSTİSMAR ASKI GETİRİR

Muafiyetin istismar edilmesi halinde askıya almanın da aralarında bulunduğu mekanizmaların mevcut olduğunun altını kalın şekilde çizen AB Komisyonu’nun önerisi, “Türkiye’yle yeni angajman kurallarının” bir parçası olarak görülüyor. Timmermans, AP’de yaptığı açıklamayı tekrarlayarak basın özgürlüğü ve demokrasi gibi alanlarda yaşananların Türkiye’yi AB’den uzaklaştırdığını ve daha önce izlenen “sırtını dönme” politikasının işe yaramadığını belirterek Türkiye’yle daha fazla angaje olunması gerektiğini savundu.

ALMANYA’NIN ROLÜ ÖNEMLİ

50-60 yıl öncesinde Avrupa ülkelerinin vize uygulamadığı ülkeler arasında yer alan Türkiye’ye vize uygulanmaya başlanmasında 1982’de bu uygulamayı geçici olarak devreye sokan Almanya’nın etkisi büyük olmuştu. Almanya, bu uygulamayı daha sonra kalıcı hale çevirdi ve diğer ülkelerin de bu doğrultuda adım atmasına öncülük etti. Gelinen aşamada hem AP’de hem de AB Konseyi’nde alınacak kararlarda Almanya yine belirleyici rol oynayacak.

5 KRİTER EKSİK

- Organize suçlar ve terörle mücadeleyle ilgili yasaların Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatı, AB müktesebatı ve AB ülkelerinin uygulamalarıyla uyumlu olması ve uygulamada güvenlik ile özgürlük hakkını, adil yargılanma hakkını, ifade özgürlüğününü güvence altına alacak şekilde gözden geçirilmesi. Türkiye’nin bu alanda terör tanımı kapsamını daraltması gerekiyor.

- Avrupa Konseyi bünyesinde görev yapan Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’nun (GRECO) yolsuzlukla mücadele alanındaki önerilerinin uygulanması. Türkiye yolsuzlukla mücadele alanında 30 Nisan’da yeni bir strateji ve eylem planını kabul etti.

- Avrupa Polis Teşkilatı ile Operasyonel İşbirliği Anlaşması yapılması ve uygulanması. Türkiye, 2 Mayıs’ta EUROPOL’e bir mektup göndererek bu anlaşmayı arzusunu dile getirdi.

- Avrupa standartlarıyla uyumlu bir kişisel verilerin korunması yasasının kabul edilmesi ve uygulanması. Türkiye, 24 Mart’ta bu yönde bir yasa kabul etti, ancak bu AB tarafından yeterli bulunmadı.

- Suç bağlantılı konularda AB’nin tüm ülkeleriyle etkili işbirliği sağlanması. 

PASAPORT AYARI

Türkiye’nin karşılayamadığı beş kriterin yanı sıra iki kriter de fiilen hayata geçirilemedi. Ancak bu kriterler AB Komisyonu tarafından karşılanmamış sayılmadı. Mevcut biyometrik pasaportların AB standartlarına uygun olarak güncelleştirilmesi 4 Mayıs’a yetiştirilemedi. Ara çözüm olarak Türkiye’nin Schengen Bölgesi’ne vizesiz seyahat etmek isteyenlere hazirandan itibaren geçerlilik süresi kısa, yüz fotoğrafı ve parmak izi içeren biyometrik pasaportlar vermesi, Ekim 2016’dan itibaren de AB standartlarında pasaportları devreye sokması uygun görüldü. Fiilen hayata geçirilemeyen bir başka kriter de AB ile Türkiye arasındaki Geri Kabul Anlaşması’nın (GKA) uygulanması oldu. Bunun nedeni ise GKA’nın 1 Haziran’da devreye girecek ve bu tarihten önce uygulanamayacak olması.

4 SORU 4 CEVAP

AB Komisyonu’nun önerisiyle vizeler kalktı mı?

Hayır. Bu öneri bazı eksiklerin giderilmesi şartıyla teknik sürecin tamamlandığı anlamına geliyor. Vizelerin tamamen kalkması için AP’nin ardından da AB Konseyi’nin siyasi kararı gerekecek.

Siyasi süreçte olumsuz karar çıkabilir mi?

Evet. Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi, Komisyon’un görüşünü dikkate alacaktır, ama mutlaka bu görüş doğrultusunda karar alma mecburiyeti yok.

AP’deki oylamanın riski yüksek mi?

Evet. AP’deki oylamada basit çoğunluk yöntemi kullanılacak. Bu kurumda Türkiye’ye algısı son derece olumsuz olduğundan onay vermeme riski yüksek. Bununla birlikte nihai sonucu büyük siyasi grupların takınacağı tavır ve Türkiye’nin kalan eksikleri giderme performansı şekillendirecek.

AB Konseyi’nde bir ülkenin olumsuz oyu kararın olumlu olmasını engeller mi?

Hayır. AB Konseyi’nde veto yöntemiyle değil nitelikli oy çokluğu yöntemiyle oylama yapılacak. Kıbrıs, Hollanda, Fransa gibi ülkeler olumsuz oy verse de bu tek başına yeterli olmayacak. Kararın olumlu olup olmayacağını üye ülkeler tarafından oluşturulacak bloklar belirleyecek.
Editör: TE Bilisim